Türkiye Romatoloji Derneği’nin açıklamasına nazaran, sabahları yaklaşık bir saat yahut daha fazla süren sabah tutukluğu ve eklemleri rahat kullanamama üzere bulgularla ortaya çıkan artrit her yaşta ve cinsiyette görülüyor.
Romatizmal hastalıkların bir kümesinin temel tutulum yerinin eklemler olduğu söz ediliyor. Bunların içinde en sık romatoid artrit ve spondiloartrite rastlanılırken bunların toplumda görülme sıklığı yaklaşık olarak yüzde 1 civarında olduğu belirtiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kaşifoğlu, sigara ve çok kilo alımından kaçınılmasını ve bu hastalığın kesinlikle romatoloji hekimleri tarafından takip edilmesi gerektiğini belirtti.
“TANIDA EN DEĞERLİ NOKTA HASTANIN YAKINMALARI”
Artritin en değerli bulgusunun eklemlerdeki şişlik, ağrı ve sabah tutukluğu olduğunu değinen Kaşifoğlu, “İltihaplı romatizmal hastalıklarda sabahları yaklaşık bir saat yahut daha fazla süren sabah tutukluğu, eklemleri rahat kullanamama yakınması kıymetli bir bulgudur. Artritin gereğince tedavi edilememesi durumunda ise eklemlerde biçim bozukluğu ve işlev kaybı gelişebilir. Teşhiste en değerli nokta hastanın yakınmalarını dinlemektir. Akabinde hastalıkla bağlantılı laboratuvar testleri istenerek teşhisin doğrulanması hedeflenir” dedi.
Prof. Dr. Kaşifoğlu, eklem iltihabının gerçek tanınması ve tedavi edilmesi durumunda klinik yakınmaların düzeldiğini lakin bunun için uzun periyodik tedavi ve romatoloji tabibinin hastalığı takibinin gerektiğini kaydetti.
HASTALARA SİGARA İÇMEYİN UYARISI
Erken teşhis konulmayan yahut hakikat tedavi edilmeyen hastalarda eklemlerde kalıcı hasar gelişebildiğine, bu durumun hastanın eklem işlevlerinin bozulmasına ve hareketlerinde kısıtlanmaya yol açabildiğine dikkati çeken Kaşifoğlu, “Çevresel kimi faktörlerin iltihaplı romatizma gelişiminde katkısı olduğunu kesin bilinmektedir. Bunlar ortasında en güzel bilinenleri sigara, diş eti hastalıkları ve kilo fazlalığıdır. Bilhassa sigaranın romatoid artrit hastalığı ile bağlantısı pek çok çalışmada ortaya konmuştur. Sigara hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı üzere daha ağrı seyretmesine de yol açabilir. Bu nedenle ailesel yatkınlığı olduğu da düşünülen bireylerin sigara içmemesi, şayet içiyorsa bırakmaları, ağız hijyenlerinin âlâ olması ve diş eti hastalıklarının tedavi edilmesi, çok kilo alımından kaçınılması önerilir” diye konuştu.
“TEDAVİ SEÇENEKLERİ GİDEREK ARTMAKTADIR”
Romatizmal hastalıkların günümüzde pek başarılı formda tedavi edilebildiğinin altını çizen Prof. Dr. Kaşifoğlu, “Bu hastalıkları son yıllarda daha güzel tedavi etmemizi sağlayan seçeneklerimiz giderek artmaktadır. Romatoid artrit tedavisinde kullandığımız konvansiyonel diye isimlendirdiğimiz ilaçların yanı sıra biyolojik ilaçlar dediğimiz seçenekler mevcuttur. Hastalığı takip eden romatoloji tabibi bu ilaç seçeneklerinin uygun olanlarını belirleyip tedaviye başladıktan sonra klinik bulgular vakit içinde hafifler yahut kaybolur.” değerlendirmesini yaptı.
“SICAK KAPLICA YAHUT BANYOLAR HASTALAR İÇİN UYGUN DEĞİL”
Prof. Dr. Kaşifoğlu, hastaların bu mevzuda hakikat bildiği yanlışlara değinerek, şunları söz etti:
Sanıldığının tersine kaplıcalar iltihaplı romatizmal hastalıkların tedavisine güzel gelmediği üzere klinik yakınmaların daha da kötüleşmesine yol açabilir. Bu nedenle hastalığın etkin olduğu devirlerde katiyetle sıcak kaplıca yahut banyolar uygun değildir. Eklem kireçlenmesi denilen iltihaplı romatizması olmayan bireylerde sıcak su tedavide kısmen de olsa yarar sağlayabilir. Bu nedenle takip eden romatizma tabibinin yönlendirmesi kıymetlidir. Öteki yanlış bilinen bir nokta kortizon içeren ilaçlar ile bağlı ön yargılardır. Kortizonlu ilaçların çok ziyanlı olduğu ve kilo aldırdığı fikri kıymetli bir endişedir. Lakin uygun doz, müddet ve ehil ellerde kullanıldığında bu küme ilaçlar hem çok işe fayda hem de istenmeyen tesirleri az olur. Kortizonlu ilaçlar bir ölçü iştahı açabilir. Bu nedenle fazla besin tüketilmesi kilo artışı ile ilişkilendirilir.