Koç: Türksat ve uyduları, Türkiye’nin uzaydaki özgürlüğünün teminatı

Koç, Uydu Teknolojileri Haftası etkinlikleri kapsamında Türksat Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen programda, veri trafiğine yönelik artan talebin daha fazla bant genişliği gerektirdiğini söyledi.

Türksat uydularının önemine işaret eden Koç, “Türksat ve uyduları, Türkiye’nin uzaydaki özgürlüğünün teminatıdır. Türkiye’nin uydu veri iletişim kapasitesini 15 kattan fazla artıracak olan Türksat 5B uydusunun sağlayacağı yüksek veri kapasitesiyle ülkemizde karasal altyapıyla erişilemeyen yerlere ulaşılabilecek ve internet altyapısı kurulabilecektir.” dedi.

Uzaya yönelik çalışmalarda Ar-Ge ve inovasyonun büyük önem taşıdığını vurgulayan Koç, Uzay Yolu (Star Trek) gibi bilim kurgu dizilerinin de bazı ipuçları sunarak dijital teknolojinin hayata girmesine katkı sağladığını dile getirdi.

Koç, uzay çalışmalarında insan faktörünün önemine dikkati çekerek, “Siber güvenlik kavramının içinde sadece idari ve teknolojik altyapı bulunmuyor. Bunları yönetecek, üretecek ve geliştirecek nitelikli insan kaynağı işin en önemli parçası. Gençlerimiz burada büyük önem teşkil ediyor.” diye konuştu.

NASA’nın dijitalleşmeye her zaman önem verdiğini ifade eden Koç, şu değerlendirmede bulundu:

“NASA, veri kullanımını dönüştürmek ve yapay zekayla daha değerli hale getirmek için dijital dönüşüm girişimini başlattı. NASA’nın dijital dönüşüm vizyonu, verimliliği artırmak ve inovasyon kültürünü teşvik etmek amacıyla gelişen dijital teknolojilerden tam olarak yararlanmak şeklinde tanımlanmıştır.”

– “UZAY ARAŞTIRMALARI BİRÇOK İCADA İMKAN SAĞLADI”

Uzay araştırmaları sayesinde günlük hayata girmiş birçok önemli icat bulunduğunu belirten Koç, bunlar arasında MRI cihazı, GPS, yapay kalp pompası, kızılötesi termometreler, su arıtma sistemleri, şarjlı el süpürgesi, yapay uzuvlar, çizilmeye dayanıklı mercekler, güneş panelleri ve duman dedektörünün de olduğu bilgisini verdi.

Koç, gençlerin uzaya ilgisini artırmak amacıyla Türksat uydu yolculuğu için çocukların gözünden dijital bir resim sergisi yaptıklarını, buraya yollanan resim sayısının 5 bini bulduğunu söyledi. Daha sonra bu resimlerin yapay zekayla İbrahim Çallı ve Vincent Van Gogh gibi ünlü ressamların gözünden yeniden yorumlandığını belirten Koç, şöyle konuştu:

“Bu ilgiyi canlı tutmak için gelişen dijital teknolojiler doğrultusunda farklı çalışmalara da imza atmaktayız. Sergideki tüm resimlerin kolajıyla bir ‘Türksat 5B NFT’si oluşturduk. 81 ilimiz ve Azerbaycan’dan seçilen 82 şanslı öğrencimizin resimlerini de NFT’ye çevirdik. Peki biz bunu niye yapıyoruz? Bu projemizle gençlerin ilgisini, geleceğin teknolojilerinden biri olarak gördüğümüz blok zincire çekmeyi hedefliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu NFT’yi Tesla ve SpaceX’in kurucusu Elon Musk’a hafta içinde yaptığı görüşmede hediye ettiğini anımsatan Koç, son birkaç yıldır üretilen sanat eserlerinin NFT olarak blok zincir altyapısına bağlandığını bildirdi.

– “YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLERİ İŞ SÜREÇLERİMİZE ENTEGRE ETMEMİZ GEREKİYOR”

Koç, blok zincirin tek bir teknolojiden ziyade, birçok teknoloji ve konseptten faydalanan bir veri işleme modeli olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Bu teknoloji sadece kripto paralardan oluşmuyor, eğitimden sağlığa, tarımdan hukuka birçok potansiyel uygulama alanına sahip. Bu sebeple geleceğe hazırlanırken yeni nesil dijital teknolojilerin iş süreçlerinde ve sosyal hayatta köklü değişiklikleri de beraberinde getireceğini unutmamalıyız. Geçmişten öğrenip, geleceğe bakmamız gerekiyor. Nasıl ki insanlık tarihine damgasını vuran sanayi devrimleri hayatın her aşamasına etki ederek, üretim yöntemleri, iş yapış şekilleri ve tüketim alışkanlıklarını değiştirdiyse dijital dönüşüm süreci de dünyayı yeniden şekillendirmektedir. Bu doğrultuda, nesnelerin internetinden 5G’ye, block zincirden bulut bilişime, yapay zekadan uzay teknolojilerine ve 6G ile hayatımıza girmesi beklenen duyuların internetine kadar yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimize entegre etmemiz gerekiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından belirlenen amaç, politika ve stratejilere uygun olarak, kamunun dijital dönüşümüne öncülük etmek amacıyla var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Koç, gençlere seslenerek, “Yarın tarihi bir fırlatmaya şahitlik edeceğiz. Türkiye’nin dijital teknolojiler alanında, uzay liginde ne denli güçlü bir şekilde var olacağının ispatı her şeyden önce sizlersiniz. Yüksek hedefler kuran insanların hayallerini tanımlarken kullandıkları meşhur bir söz vardır, ‘Sky is the limit’. Biliyorsunuz ki gökyüzünün bir limiti vardır ama uzayın bir limiti yoktur. Sizler için de hedefin uzay olacağını ve uzayın bir limiti olmadığı gibi, sizlerin de hayallerinizin bir limiti olmadığına inanıyorum.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir