Dünya önderlerinin barış, refah ve istikrar parolasıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için ABD’nin New York kentinde bir ortaya geldiği devirde, İsrail ordusu Gazze’nin akabinde Lübnan’da da hava ataklarını ağırlaştırdı. Cumartesi akşamından bu yana Hizbullah mevzilerini amaç alan İsrail’in, Lübnan’ın güney hududunda tampon bölge oluşturmak maksadıyla kara harekâtına hazırlandığı düşünülüyor. İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’ın İsrail sonuna yakın bölgelerde yaşayan halk ülkenin kuzeyine kaçmak zorunda kaldı. İsrail’in askeri operasyonlara eşlik eden ruhsal harp taktiklerinin de tesiriyle Lübnan’da panik havası hâkim.
İÇ SAVAŞTAN SONRA ‘EN KANLI GÜN’
İsrail ordusu dün sabah saatlerinde iki dalga halinde hava saldırısı başlattı. Ordudan yapılan açıklamaya nazaran öğleye kadar Lübnan’ın güneyi ve doğusunda 300’den fazla nokta füze ve dronlarla vurulurken, Lübnan Sağlık Bakanlığı saldırılar nedeniyle 35’i çocuk 492 kişinin öldüğünü 1645 kişinin de yaralandığını açıkladı. Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, İsrail’in dünkü taarruzları nedeniyle ülkede 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana ‘en kanlı günü’ yaşadıklarını söyledi.Lübnan Sağlık Bakanlığı ülkenin güneyi ve doğusundaki hastanelere rutin operasyonların iptal edilmesi, yaralılara öncelik tanınması talimatı verdi.
‘ÖNCE BİZ VURACAĞIZ’
Öğleden sonra açıklama yapan İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Beka Vadisi’ne büyük bir hava saldırısına başlayacaklarını duyurdu ve bölgede yaşayanlara akınların başlamasından evvel 2 saat olduğunu duyurarak, “kendi güvenlikleri için Hizbullah mevzilerinden uzak durmaları” daveti yaptı. Hizbullah’ın sivil binaları silah deposu olarak kullandığını savunan Hagari, “İsrail halkına tehdit oluşturmadan evvel biz bu maksatları vuracağız” dedi. Hagari, Lübnan’a muhtemel bir kara harekâtına ait soruya, “İsrail’in kuzeyinden tahliye edilen halkın meskenlerine inançlı bir halde dönmeleri için ne gerekiyorsa yapacağız” karşılığını verdi.
‘SOYKIRIM SAVAŞI’
Lübnan Başbakanı Necip Mikati atakları, “İsrail’in Lübnan’a yönelik giriştiği bir soykırım savaşı” olarak nitelendirdi. Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, “İsrail’in bu atakları, Lübnan’a yönelik tam manasıyla bir soykırım savaşıdır. İsrail, hücumlarla Lübnan’ın köy ve beldelerini yok etmeyi, tüm yeşil alanları ortadan kaldırmayı planlıyor” diyen Mikati, BM’ye, BMGK’ya ve etkin devletlere “doğru olanın yanında yer alma ve taarruzları durdurma çağrısı” yaptıklarını belirtti.
İSRAİL’DEN TAHLİYE MESAJLARI
Öte yandan Lübnan resmi haber ajansı NNA, Beyrut ve birtakım bölgelerdeki vatandaşların telefonlarına İsrail’den ihtar bildirileri geldiğini bildirdi. İletilerde Lübnanlılara “bulundukları yerleri derhal boşaltmaları” çağrısı yapıldığı, Enformasyon Bakanı Ziyad el-Makari’nin ofisindeki telesekretere de “binanın boşaltılması” davetinin bulunduğu bir bildiri geldiği aktarıldı. Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu ortasında büyük oranda Lübnan-İsrail hudut bölgesinde ağırlaşan karşılıklı füze atakları yaşanıyordu. Hücumlar nedeniyle en az 70 bin İsrail vatandaşı yerinden edilmiş, mevzu İsrail içinde Binyamin Netanyahu hükümeti için bir baskı ögesine dönüşmüştü.
DÜNYA TEDİRGİN
TEHLİKELİ TIRMANIŞ
* Türk Dışişleri Bakanlığı, “İsrail’in Lübnan’ı hedef alan akınları, İsrail’in tüm bölgeyi kaosa sürekleme uğraşının yeni bir aşamasıdır” açıklamasında bulundu.
* BM İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani, “Lübnan’daki tırmanıştan son derece dertliyiz, derin tasa duyuyoruz” dedi.
* İran Dışişleri Bakanlığı Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine yönelik hücumların akabinde İsrail’i “tehlikeli sonuçlar” konusunda uyardı.
* Şii İslam’ın Irak’taki en yüksek otoritesi olan Büyük Ayetullah Ali Sistani, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırganlığını sona erdirmek için mümkün olan her türlü eforun gösterilmesi davetinde bulundu.
* Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, BMGK’yı İsrail’in saldırganlığına karşı harekete geçmeye çağırdı.
* İspanya hükümeti, Lübnan’a yönelik atakları kınayarak Gazze’de ivedilikle ateşkes gerektiğini vurguladı.
İSRAİL OHAL’DE
KUZEY GAZZE’DE ASKERİ, LÜBNAN’DA TAMPON BÖLGE
İsrail hükümeti, ülkenin kuzeyinde yaşayan vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini savaş maksatları ortasına eklerken, Gazze Şeridi’nin kuzeyinin askeri, İsrail hududunun Lübnan tarafında tampon bölge ilan edilmesi tartışılıyor. İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, Lübnan’ın güneyinde yaşayan halkın sürülerek bölgede “tampon bölge” oluşturulması teklifinde bulundu. Lübnan idaresinin ülkenin güneyinde “egemenliğini sağlayamadığını” argüman eden Chikli, “İsrail ordusunun bölgeyi ele geçirmesi gerektiğini” öne sürdü. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud’dan milletvekili olan Chikli, toplumsal medya hesabından bir haritayla birlikte “Lübnan hükümeti, ülkenin güneyinde Hizbullah’ın varlığını yasaklayan 1701 sayılı BM kararını uygulamaktan aciz, fonksiyonsuz bir devlettir. Münasebetiyle İsrail’in güneydeki köyleri boşaltıp orada bir tampon bölge kurmaktan öteki seçeneği yoktur” yazdı.
SÜRGÜN PLANI
Öte yandan İsrail, 11 aydır yıkıcı savaşın sürdüğü Gazze’de de misal bir planın peşinde. Netanyahu, hükümetin “Generaller Planı”nı devreye sokmayı düşündüğünü açıkladı. Bu ayın başlarında yayınlanan Generaller Planı, kuzey Gazze’de kalan Filistinlilerin yerlerinden edilmesi ve bölgenin “kapalı askeri bölge” olarak ilan edilmesini öngörüyor.
Bu ortada İsrail’in dün gün boyunca hava atakları düzenlediği Lübnan’dan roketlerle karşılık verilmesi üzerine, Tel Aviv idaresinin ülke genelinde inanılmaz hal ilân ettiği aktarıldı.
BEYRUT’TA HİZBULLAH’IN 3 NUMARASINI AMAÇ ALDI
İsrail ordusu dün sabah saatlerinden itibaren Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenlerken, başşehir Beyrut’u da havadan vurdu. Taarruz, Hizbullah’ın güçlü olduğu Dahiye bölgesindeki mahallelerden Bir el-Abid’de bir binaya yönelik gerçekleştirildi. Hücumun amacında Hizbullah’ın silahlı kanadının kumandanlarından Ali Karaki olduğu öne sürüldü. SkyNews’in Arapça yayın organı Hizbullah önderlerinden Ali Karaki’nin öldürüldüğünü bildirdi. Hizbullah’tan yapılan açıklamada, Karaki’nin öldürüldüğüne dair haberler yalanlandı.