Esra Gayretli’den okunası kitap: Kırkyama

Edebiyat dünyası geçtiğimiz hafta yeni bir kitap ile tanıştı. Bozkıra kısa bir seyahat yaptıracak Kırkyama, taşrada doğup büyüyen muharririn kendi anılarına da yer verdiği bir tanışma kitabı.

Yazarın kalbimin içi diye tabir ettiği kitap, yeniden muharririn kendi tabiriyle bir hâl beyanı… İçerisinde on sekiz denemenin yer aldığı Kırkyama, bir birinci kitap. Güçlü bir kalemin habercisi kitap, okuyucusuna kimi vakit hüzünlenerek kimi vakit tebessümle okunacak satırlar vaat ediyor.

Vefalı dostluklar

FM bandından yayın yapan bir taşra radyosu üzere amatör bir ruhla kaleme alınan eser, sayfalarına içli türküler, kimsenin bilmediği arabesk müzikler, vefalı dostluklar ve bozkır ağaçları konuk ediyor.

Kitaptan

“En çok hangi ağacı sevdiğimi sorduklarında, “söğüt” deyip uzun uzun ağlayacak kadar çok hasret biriktirdim. Uçan kuşa, esen yele, bir söğüdün gölgesinde uzunluk veren çocukluğuma…

Ben kendi söğüt ağacımı kalp toprağımda yetiştirdim. Toprağında buğday başakları ve şair yetişen bir memleketin yeterli kalpli çocuklarından biriyim. Elim ekmek, elim kalem, elim dost eli meblağ.”


Sayfa: 74

“Herkes konutuna döner”

“Ayaklarım, kuru bir hevesi sonsuz bir huzura tercih etmeyecek kadar sağlam basıyor. Zira başım bozkıra bağlı. Zira coğrafya mukadderat…

Yaz bitip gün dönünce, çiçekler yaprak dökünce, ithal süs ağaçlarının gölgesi bir söğüt etmeyince herkes meskenine döner.”

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir