ANKARA (İGFA) – İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda konuştu.
TBMM Genel Konseyinde kabul edilen 2025 yılı bütçesine değinen Dervişoğlu, bu hususta hükümeti eleştiren Dervişoğlu, bütçenin, vilayet ve ilçe kongrelerindeki listeler kadar inceleme ve değerlendirmeye bedel görülmediğini, ortada bütçe diye bir şey kalmadığını savundu.
Gelinen noktada emeklinin yeniden hakkını alamadığını söyleyen Dervişoğlu, “Memur yeniden ay sonunu göremeyecek, öğrenci tekrar tek öğünle günü geçirecek, emekçi grev yasaklarıyla susturulacak, hastalar tekrar kuyrukta bekleyecek, diplomalı fakir gençler tekrar çaresizce iş arayacak; anaların, babaların tasası artarak devam edecek.” kelamlarını sarf etti.
Asgari fiyat tartışmalarını anımsatan Dervişoğlu, “Türkiye, iktidarın daima ateş taşıdığı bir taban fiyat cehennemine döndü. Günü, saati, dakikası muhakkak olan, gereksinimin ve kaynakların ne olduğu, hesaplama modüllerinin nasıl olduğu bilinen minimum fiyat tespitinde yapacakları üç kuruş artırımı görüşüp durdular. Sonuçta yeniden dağ fare doğurdu. Devlet kendi vergisine, harcına, kağıdına, mührüne neredeyse yüzde 50 artırım yapmışken, çarşıda etiketler hala yüzde 100 artarken, iktidarın gözü işçinin avucundaki kırıntılardadır” dedi.
TBMM grup toplantımızda;
Saraydan bakınca yoksulun sofrasını görmeyenlerin belirlediği, sadaka olamayacak asgari ücrete itirazımızı tekrarladık.
Suriye'deki gelişmelerin Türkiye adına millî güvenlik tehdidine dönüşmemesi için ikaz ve önerilerimizi sıraladık.
Bir grup #eliyisi… pic.twitter.com/pqqE9P8L5a
— İYİ Parti (@iyiparti) December 25, 2024
Dervişoğlu, 28 bin liranın altındaki bir taban fiyatın rasyonel olmayacağını, bu husustaki fikirlerini her ortamda dillendirdiklerini hatırlattı.
Enflasyonun vatandaşı ezdiği bir ekonomik sistemde taban fiyata yılda 2 kez artırım yapılmasının bir zaruret olduğunu, bunun yalnızca bir vatandaşlık hakkı değil tıpkı vakitte bir insan hakkı olduğunu söyleyen Dervişoğlu, bundan sonra uğradığı haksızlıklar için yollara ve meydanlara çıkan herkesin yanında olacaklarını kaydetti. 2025 yılı bütçesinin, “Bismillah” demeden yaklaşık 2 trilyon lira açık verdiğini anlatan Dervişoğlu, “Yıllara nazaran değişen dolar kuru ile hesaplandığında son 22 yılda 4 trilyon dolardan fazla vergi toplanmıştır. Hala gelir sarfiyat istikrarı tutmuyor ve tahlil yeni vergilerde aranıyorsa bunun ismi ekonomik kriz değil, idare ve iktidar krizidir.” diye konuştu.
Türkiye’de artık yoksulluğun değil, derin yoksulluğun konuşulduğunu söz eden Dervişoğlu, “Kasım 2024 sonu prestijiyle 4 kişilik bir aile için açlık sonu 21 bin liraya ulaşmış, yoksulluk sonu 72 bin lirayı geçmiştir. Bu ailenin 3 ferdi AK Parti’nin icat ettiği saat uygulamasıyla karanlıkta uyanıp, üçü birden gün uzunluğu çalışıp, minimum fiyatla kazansa üçünün kazandığı para AK Parti iktidarının yarattığı yoksulluk hududuna ulaşamıyor. Yol, yemek, elektrik, su, doğal gaz, kira, eğitim, sıhhat masrafı derken sarfiyatlar tombul, gelirler cılız, kiralarsa tekrar azgın ve kuyruklar tekrar alabildiğine uzun ve sessiz; saray ise milletin kaygısına tekrar kör yeniden sağır. İşte bayrağın indirildiği yer tam burasıdır. Bayrağın yerden kaldırılıp göndere çekilmesi gereken yer de burası olacaktır.” dedi.
Dervişoğlu, herkesin taban fiyat seviyesinde, en düşük standartlarda yaşamaya mahkum edildiğini, tüm dünyada başlangıç fiyatı olarak tanımlanan minimum fiyatın Türkiye’de referans fiyat haline geldiğini de savundu.