Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 4 Kasım günü Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanmasının durdurulması hedefiyle İçişleri Bakanlığı‘na dava açtı. DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu ile parti avukatları; Halfeti, Batman ve Mardin Belediyelerine kayyum atanmasının yürütmesinin durdurulması talebiyle müracaatta yaptı.
Her 3 ilin yönetim mahkemelerine müracaat yapılırken 4 Kasım’daki kayyum kararlarına dikkat çekildi ve DEM Parti’nin lokal seçimlerde bu vilayetlerde elde ettiği muvaffakiyet ve halkın tercihleri hatırlatıldı.
“İDDİALAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR”
Söz konusu müracaatlarda, belediye eş liderlerinin vazifeden alınmaları için İçişleri Bakanlığı tarafından ifade edilen “dosyaları vardı, ceza almışlardı” üzere münasebetlere karşılık verilirken bu telaffuzların gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.
Ahmet Türk’e ait söylenen münasebetlerin 2016 ve 2019’da da Mardin’e kayyum atanmasına münasebet yapıldığı ancak münasebet yapılan bu suçlamalarla ilgili kesin bir yargı kararı bulunmadığı belirtildi. Belediye Eş Liderlerinin türel durumu hakkında ayrıntılı bilgilere verilerek neden kayyum atanamayacağına ait ulusal ve milletlerarası yargı kararlarına ve türel normlar açıklandı.
Anayasa Mahkemesinin 1987 yılında, kayyum uygulamasına benzeri bir kanunun çıkarılmasını, “…Seçim aslının kabul edildiği her yerde onun sonuçlarına katlanmak demokrasi gereğidir. Büyükşehir belediye hudutları içinde siyasal bir şablona nazaran oluşturulacak bir ‘dikensiz gül bahçesi’ arayışı, ‘hürriyetçi demokrasi’ unsuruna açıkça aykırıdır” diyerek reddettiği de vurgulandı.
“BELEDİYELER KARAKOLA ÇEVRİLİYOR”
DEM Parti’den yapılan açıklamada, her kayyum atamasının belediyeleri karakola çevirdiği, halkın hizmet alamaz hale geldiği tabir edilirken bu duruma son verilmesi talep edildi.
Başvurularda, “6758 Sayılı Kanunun 34. hususu ile Belediye Kanununun 45. hususunun ikinci fıkrasının Anayasa’ya terslik sebebiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine gönderilmesi, 2.3. idari sürecin iptal edilmesi ve hukuka alışılmamış bu sürecin tüm sonuçlarının ortadan kaldırılması” istendi.