Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyündeki Alexandria Troas Antik Kenti’nde hafriyat çalışmaları 1 Temmuz’da başladı. Yıl sonuna kadar hafriyat çalışmalarının devam etmesi planlanıyor. Hafriyat çalışmaları 2011 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe başkanlığında sürdürülüyor. Bu yıl hafriyat çalışmaları yaklaşık 40 kişilik gruplar gerçekleştiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün müsaadesi ve maddi takviyesinin yanı sıra Ankara Üniversitesi, İÇDAŞ AŞ’nin desteklediği Alexandria Troas Antik Kenti’ndeki hafriyat çalışmaları bu yıl kentin merkezi pozisyonunda olan forum merkezi ile forum merkezinin çeşitli noktalarında devam etti. Forum bölgesinin Kuzeyinde devam eden hafriyat çalışmalarında 2 bin yıllık pak su mesaj çizgisi bulundu. Hafriyat çalışmalarında ortaya çıkan su sisteminin çok uygun korunarak deforme olmadığı dikkat çekti.
Alexandria Troas Antik Kenti’nde hafriyat çalışmalarının 3 aydır devam ettiğini belirten Ankara Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi ve Alexandria Troas Antik Kenti Hafriyat Lideri Prof. Dr. Erhan Öztepe, “Bu yıl kazılarımızın 14’üncü yılı. Yüklü olarak forum bölgesi dediğimiz kentin merkezinde çalışmaları yürüttük. Bu yıl da kentin forumun doğu hududunda bilhassa podyumlu salon olarak polygonal yapının etrafını araştırıyorduk. Doğu bölgesinde bir yapı kompleksi bulduk. Kısmen açığa çıkarıldı. Önümüzdeki yıllarda burada da çalışmalar devam edecek. Şuanda Kuzey bölgesinde çalışıyoruz. Daha evvel açığa çıkardığımız podyumlu salonun kuzeyindeki 3 yerin iç kısımlarında çalışmaları derinleştirdik. Buradaki çalışmaları derinleştirdikçe kentin su sistemine ait yeni izlere rastladık” dedi.
Sisteme ait izlerden de bahseden Hafriyat Lideri Prof. Dr. Erhan Öztepe, kelamlarına şöyle devam etti:
“Özellikle pak suyun taşınması için kullanılan künk çizgisine karşılık geldi yaptığımız çalışmalar. Şu anda arkadaşlarımız su sisteminin olduğu bölgeyi temizliyorlar. Su sisteminin bu alandaki izini takip edeceğiz. Su sistemi çok yeterli korunarak deforme olmamış. Belgeleyeceğiz ve müdafaa altına alacağız. Sonrasında da bu künk sınırının nerelere ulaştığıyla ilgili jeofizik metotlarından da yararlanarak takibini yapmaya çalışacağız. Aslında forum alanı içerisinde hem atık su, hem pak su sistemleriyle ilgili alanlar ve kanallar, pişmiş toprak kanal sınırları bugüne kadar çıkmıştı. Bu çizgi yenisi olarak karşımızda duruyor. Bu pak su sınır sistemi tarihlendirme olarak yapının da tarihini göz önünde bulundurursak milattan sonra 1’inci yüzyılın iç üzere yani yaklaşık 2 bin yıllık bir su iletim çizgisiyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.”
