İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, TBMM’de partisinin küme toplantısında konuştu. Akşener, Ankara’da müzisyen Onur Şener’in öldürülmesiyle ilgili, “AK Parti iktidarı yüzünden memleketimizin rahmeti de güzellikleri de soluyor. ‘Balık baştan kokar’ derler. En zirvedeki şımarıklık, acımasızlık, toplumun tamamına yayılıyor. Halbuki ülkeyi yöneten kişi, her tutumuyla örnek olmalıdır; ama âlâ örnek olmalıdır. Beğenmediği herkese saldıran, hakareti ve iftirayı kendine hak sayan, ülkeye nifak tohumları eken bir zihniyetin neden olduğu toplumsal tansiyon, artık tehlikeli bir düzeye ulaştı. Türkiye bu gerilimi artık taşıyamıyor. Geçtiğimiz hafta Ankara’daki bir cümbüş yerinde yaşananlar, işte tam olarak bu tansiyonun sonucudur. Sanata ve sanatkara düşman bir iktidarın yönettiği ülkemizde sırtını iktidara yaslayan herkes, kendini her şeyin sahibi zannediyor. Bize de katledilen bir sanatkarın ardından üzülmek düşüyor. Onur Şener’e Allah’tan rahmet, ailesine ve sanat topluluğumuza başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
‘RUSYA’NIN İLHAKINI TANIMIYORUZ’
Akşener, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya başlattığı işgalin üzerinden 7 ay geçtiğini hatırlatarak, “Güya başşehir Kiev, bir haftada alınacaktı, değil mi? Peki ne oldu? Rus ordusu, Ukrayna topraklarında çamura saplandı. Putin ise çizilen karizmasını toparlamak için son çareyi Herson, Zaporijya, Luhansk ve Donetsk’i, askeri işgal altında yapılan sopalı referandumlar sonucunda ilhak etmekte buldu. Biz bu sineması, daha evvel Kırım’da da izledik. Dolayısıyla nasıl ki o gün Rusya’nın işgalini ve ilhakını tanımadıysak bugün de tanımıyoruz. Çünkü, Putin’in çarlık hayalleri peşinde attığı adımlar, uluslararası hukuka da Rusya’nın taraf olduğu mutabakatlara da aykırıdır. Üstelik Putin’in ilan ettiği kısmi seferberlik çerçevesinde askere alınacakların, yurt dışına kaçmalarından da gördüğümüz üzere Rusya’nın, milletlerarası toplum tarafından kınanan bu saldırganlığını, Rus halkı da desteklemiyor” dedi.
‘TAHIL KORİDORU ADIMLARINI TAKDİRLE KARŞILIYORUZ’
Akşener, dış politikayı iç siyasete cirolama peşinde koşup seçim hesapları kovalayarak devlet yönetilemeyeceğini vurgulayarak, “Biz, tahıl koridoru konusundaki adımları, elbette takdirle karşılıyoruz. Ancak, Rusya- Ukrayna savaşında, bir komşu ülke olarak alacağımız konumda, ‘Liderlerin ahbaplıkları değil; ülkemizin menfaatleri temel alınmalıdır’ diyoruz. Rusya’nın, Ukrayna topraklarındaki kelamda referandumunu tanımamak da elbette gerçek bir siyasettir. Lakin kâfi değildir. Arabuluculuk kisvesi altında Putin’in sırtını sıvazlayan bir diplomasi, Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmaz. Bu mevzuda çok daha net olmak, milletlerarası hukuka ve egemenlik haklarına hürmetin bir gereğidir. Türk milleti, tarihinin hiçbir periyodunda olmadığı üzere bugün de Rus emperyalizminin yanına yedeklenecek bir algı gereci değildir; olamaz” açıklamasında bulundu.
Ekonomiye ait tenkitte bulunan Akşener, “Sayın Erdoğan, geçtiğimiz şubat ayında, ‘Yaz aylarıyla birlikte, enflasyonu denetim altına alacağız’ diyordu. Yaz gelip geçti, artık kış kapıya dayandı. Enflasyon denetim altına alındı mı? Alınamadı. Baktı olmuyor, bu sefer de ‘yıl başından sonra, enflasyonun düşeceğine inanıyorum’ dedi. Dikkat edin artık kelam de veremiyor” diye konuştu.
‘KAMUOYUNDA YALNIZCA TÜKETİCİ FİYATLARI KONUŞULUYOR’
Akşener, TÜİK’in makyajlı sayılarıyla bile enflasyonun yüzde 83,45’e ulaştığını hatırlatarak, “Yani geçtiğimiz 1 yılda enflasyon, 4 kattan fazla arttı. Kamuoyunda yalnızca tüketici fiyatları konuşuluyor. Oysa, tüketici fiyatlarındaki artış, diğer fiyat artışlarının en düşüğü. Mesela son 1 yılda üretici fiyatlarındaki artış yüzde 151,5, tarım üretici fiyatlarındaki artış yüzde 142,4, konut fiyatlarındaki artış ise yüzde 173,8 oldu. Tüm bu sayıların gösterdiği çerçevede, bugün ne yazık ki dünyada en yüksek enflasyona sahip 5’inci ülkeyiz. Listede bizden sonra gelen ülkeler ise Lübnan, Suriye, Venezuela ve Sudan. Maşallah her biri birer istikrar abidesi. Düşünün ki savaşın ortasındaki Ukrayna’nın enflasyonu, yüzde 23,8, işgalci Putin’in Rusya’sının ise yüzde 14,3. Ne var ki içinde bulunduğumuz tablo, böylesine ibretlik bir durumdayken milletimiz; enflasyonun, hayat pahalılığının, geçim darlığının yükünden nefes dahi alamazken Sayın Erdoğan, buram buram cehalet kokan bir rahatlıkla gününü gün etmeye devam ediyor” dedi.
‘DEZENFORMASYON YASASI İLE İLGİLİ TEREDDÜTLERİMİZ VAR’
Akşener, TBMM Genel Konseyi’nde görüşmeleri başlayan ‘Dezenformasyon Yasası’ ile ilgili tereddütleri olduğunu belirterek, “Yeni yasama yılının başlangıcında Meclis gündeminde yer alan birinci düzenleme, iktidarın yüksek standartlarına nazaran bile ucubelikte adeta bir başyapıt oldu. Kelamım ona internetteki palavra haberleri durdurmak maksadıyla çıkartılan bu yasada en çok merak ettiğimiz mevzu ise yasanın nasıl işleyeceği. Yalanı kim ayırt edecek? Gerçek nasıl bilinecek? Dezenformasyonu hangi kurum denetleyecek? Hiçbiri belirli değil. Mesela palavraları, havuz medyasının bir alt ünitesi üzere çalışan, RTÜK mü ayırt edecek? Mesela doğruyu, ENAG’ın yüzde 186 olarak açıkladığı enflasyon sayısının karşısında kendi çalışanlarını bile zar sıkıntı ikna edip enflasyonu yüzde 83,45 açıklayan TÜİK mi bilecek? Mesela şu meşhur dezenformasyonu; trollerin efendisi, iftiraların prensi, algıların bekçisi, Bağlantı Başkanlığı mı denetleyecek?” diye konuştu.