Fin Bakan Haavisto, “Sabotaj göz arkası edilemez, bunun cezai bir sıkıntı olarak soruşturulması gerekiyor. Polonya, Baltık Akımı boru çizgisini açtığı sırada yaşanan bu sızıntıların zamanlaması, şayet kasıtlı yapıldıysa ne kadar dikkatli olmamız gerektiğinin ve ne kadar savunmasız olduğumuzun göstergesi” dedi.
Haavisto, gaz sızıntılarına ait Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile görüştüğünü, mevkidaşlarının da sızıntılara ait sabotaj ihtimali üzerinde durduğunu aktardı. Haavisto, mevzunun daha fazla araştırılmaya gereksinimi olduğunu ve soruşturmanın sürdüğünü belirtti.
Haavisto, soruşturma sürecinde İsveç ve Danimarka’ya “her türlü dayanağı vermeye hazır olduklarını” vurguladı.
Grafikte, Putin’in NATO’nun burnunun tabanındaki doğalgaz sınırını nasıl havaya uçurmuş olabileceği görülüyor. Avrupa Birliği’nin (AB) de kendileriyle “hemfikir” olmasının epey değerli olduğunu belirten Haavisto, Avrupa’ya gaz akışı sağlayan “ana boru sınırı ve güç ilişkisine rastgele bir kasıtlı zararın çok önemli bir durum” olduğunu vurguladı.
SIZINTILARIN ARDINDA RUSYA’NIN OLMASI MAKUL
Polonya Dışişleri Bakanı Zbigniew Rau ise Polonya Radyosu’na yaptığı açıklamada, Kuzey Akım sızıntılarının nedeninin araştırmacılar tarafından belirleneceğini söz etti.
Baltık Denizi bölgesindeki güç güvenliği durumuna bakıldığında sızıntıların ardında Rus servislerinin olduğuna inanmanın makul göründüğünü lisana getiren Rau, “Rusya, güç güvenliği konusunda Avrupa’daki bölünmeleri derinleştirmek için boru sınırlarına ziyan vermiş olabilir. dedi.
Rau, Kuzey Akım boru çizgilerindeki sabotajın bir benzerinin Norveç gazını Polonya’ya taşıyan “Baltic Pipe” boru sınırına da yapılabileceğini ve Rusya’nın gayesinin Avrupa’yı korkutmak olduğunu kelamlarına ekledi.
Batılı ülkeler, Baltık Deniz’ndeki doğalgaz sızıntısının gerisinde Putin’in olduğunu düşünüyor. NE OLMUŞTU?
Danimarka ve İsveç açıklarında Rusya’ya ilişkin Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru çizgilerinde üç sızıntı olduğu bildirilmiş, gemilerin bölgeye yanaşmaması uyarısı yapılmıştı.
İki ülke de sızıntıların kaza değil, kasıtlı bir aksiyonun sonucu olduğuna yönelik işaretler bulunduğunu açıklamıştı.
AB de Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru sınırlarındaki gaz sızıntılarının kasıtlı bir hareketin sonucu olduğunu, rastlantısal olmadığını bildirmişti.
Kuzey Akım 1 boru çizgisi üzerinden doğalgaz sevkiyatları, gerekli bakımların yapılamadığı gerekçesiyle 31 Ağustos’ta durdurulmuş, Kuzey Akım 2 ise şimdi çalıştırılmamıştı.