Madencilik hash oranına ilişkin son teknik sinyallere göre, Bitcoin (BTC) büyük kazançlar için hazır. Bir analiste göre, “hash ribbons” olarak bilinen bir gösterge, yakın zamanda bir ‘satın alma sinyali’ verdi.
Bitcoin madenciliği ve hash oranı
Yatırımcılar, Kasım ayında ulaştığı ATH seviyesi olan yaklaşık 69.000 dolardan değerinin %60’ından fazlasını kaybettiğinden beri Bitcoin için bir dip arıyorlar. Bu arada, kripto piyasası, son aylarda yaklaşık 2 trilyon doları sildi. Bitcoin madencilerinin bir faaliyet ölçüsünün, yatırımcılara BTC’nin bir sonraki yönüne dair bir ipucu vermesi mümkün. Madenciler, karmaşık matematiksel bulmacaları çözmek için son derece uzmanlaşmış ve yoğun güç kullanan bilgisayarlar kullanarak Bitcoin ağındaki işlemleri doğrular. Çabaları için Bitcoin ile ödüllendirilirler. Daha fazla BTC madenciliği yapıldıkça bu bulmacaları çözmek daha da zorlaşıyor.
Piyasa çöküşleri sırasında, düşük bir BTC fiyatı, birçok madencinin faaliyetlerine devam etmesini kârsız hale getirdi. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, daha sonra ayakta kalmak için biraz BTC sattılar. Ama aynı zamanda paradan tasarruf etmek için madencilik teçhizatlarını da kapatıyorlar. Bu, en son piyasa çöküşünde oldu. Bitcoin madenciliği için kullanılan bir hesaplama gücü ölçüsü “hash oranı”. Pazarın gerçekten satılmaya başladığı Mayıs ortasından bu yana, 30 günlük ortalama hash oranı %7’den fazla düştü. Bir noktada %10’luk bir düşüş gördü. Bu, madencilerin makinelerini kapattığının sinyalini verdi.
Çeşitli şekillerde incelenen hash oranı, kripto yatırımcıları tarafından piyasanın ne zaman dibe vurabileceğini anlamaya çalışmak için kullanılır. Çünkü kapitülasyon ve madencilerin sarsılması genellikle bir BTC döngüsünün geç aşamasıyla ilişkilendirilir. CoinShares dijital varlık analisti Matthew Kimmell, “Tarihsel olarak konuşursak, madencilik piyasasındaki kapitülasyon genel piyasa dipleriyle güçlü bir şekilde örtüşme eğiliminde” diyor.
Hash oranı ve satın alma sinyali
Bunu takiben, nicel kripto fonu Capriole Investments’ın kurucusu Charles Edwards, Bitcoin için satın alma fırsatlarını belirlemek için 2019’da ‘hash ribbons’ fikrini ortaya attı. Hash oranı için 30 günlük hareketli ortalama, 60 günlük hareketli ortalamanın altına düştüğünde, buna düşüş eğilimi denir. Bu da, madencilerin makineleri kapattığını gösterir. Genellikle satış bu olaylarla ilişkilidir. Daha fazla madenci piyasadan çekildikçe, daha az rekabet olduğu için Bitcoin madenciliğinin zorluğu azalır. Azalan rekabet nedeniyle, daha fazla madenci piyasaya yeniden girebilir. Bu yüzden, bir toparlanmanın meydana gelme imkanı olur.
Charles Edwards, “Bu ‘kapitülasyonlar‘ ekosistemdeki madenciler için acı verici olaylar” diyor. Ancak Edwards’ın yöntemini kullanarak, hash oranı için 30 günlük hareketli ortalama, 60 günlük hareketli ortalamanın üzerine çıktığında, madenci kapitülasyonunun en kötüsü sona erme eğilimindedir. Bu, Bitcoin’in 10 günlük hareketli ortalama fiyatının 20 günlük hareketli ortalama fiyatın üzerine çıkmasıyla birlikte gerçekleştiğinde, Edwards’a göre bir ‘satın alma sinyali’ yanıp söner.
Edwards, bu haçların Cumartesi günü meydana geldiğini söylüyor. Edwards’a göre, geçmişte bu noktalarda Bitcoin satın almak, BTC’yi ne kadar süreyle tuttuğunuza bağlı olarak güçlü getiriler sağlardı. Örneğin, Ağustos 2016’nın satın alma sinyalinde Bitcoin satın alıp, BTC’nin yeni bir rekor seviyeye ulaştığı Aralık 2018’in zirvesine kadar tutulması durumunda, yatırımcıya %3.000’den fazla getiri sağlıyor. Daha yakın zamanlarda, Ağustos 2021’deki son satın alma sinyali sırasında satın alma, Bitcoin Kasım 2021 rekor seviyesinde satılsaydı %50’den fazla getiri sağlayacaktı.
CoinShares’ten Kimmell, satın alma sinyalinin arkasındaki mantığı şu şekilde izah ediyor. “Eğer Bitcoin yüksek bir fiyat artışı döneminden önce hash oranını istikrarlı bir şekilde geride bırakma eğilimindeyse, o zaman hash oranı geçişi için 30 günlük hareketli ortalama ile işaretlenen hash oranında bir toparlanma olur. 60 günlük hareketli ortalamanın üzerinde, Bitcoin fiyatındaki toparlanmanın çoktan başladığı anlamına gelir. Bu metriğe yalnızca bir yatırım kararı vermek için güvenmemek gerektiğini düşünüyorum. Ancak bir dizi başka metrik ve nitel kanıtlarla birleştiğinde kesinlikle yardımcı olması mümkün.”
Bitcoin için dip yakın mı?
CoinShares, hash oranı ile Bitcoin fiyatı arasındaki ilişkiyi göstermek için bir grafik oluşturdu. Bitcoin fiyatı yükseldikçe ‘altına hücum’ ortaya çıkıyor. Fiyat düştükçe müteakip bir envanter akışı ve madencilerin sallandığı alanlara bölündü. CoinShares, piyasanın şu anda tipik olarak yeniden dengeleme döneminde olduğunu öne sürüyor. Ayrıca, fiyatlarda bir ralliden önce gelen sallanma döneminde olduğunu kaydediyor. Şu anda, grafiğe göre, Bitcoin fiyat çizgisi hash oranının altında.
Ancak Kimmell’e göre bunun, dibin yakın olduğuna işaret etmesi olası. Kimmell, bu bağlamda şunları söylüyor:
Tam teslimiyete ulaşıp ulaşmadığımızı söylemek mümkün değil. Ancak madencilik döngüsünün en sık kapitülasyonun gerçekleştiği aşamada olduğumuza dair kanıtlar var. İkincil olarak, eğer önceki döngüler tahmin gücü taşıyorsa, o zaman evet. Bitcoin’in, istikrarlı bir şekilde hash oranını aşan yüksek fiyat artışı döneminden önce olması mümkün.
Kripto borsası Luno’da kurumsal gelişim ve uluslararası başkan yardımcısı Vijay Ayyar da benzer görüşte. Ayyar, konuya ilişkin olarak şunları söylüyor:
Önceki aylardaki olaylar göz önüne alındığında, geniş kapitülasyon işaretleri gördüğümüzü düşünüyorum. Bu nedenle, büyük olasılıkla bir dibin oluşumunun başlangıcındayız. Genellikle Bitcoin birikimi gösteren bir bütün için bir aralıkta konsolide olur. Bu da görebileceğimiz bir şeydir.
Bitcoin, Haziran ortasından bu yana 18.000 ile 25.000 dolar arasında dar bir aralıkta işlem görüyor. Ancak, daha geniş makroekonomik ortam geçmişten oldukça farklı . Bu nedenle bu göstergelerin geçmişte olduğu kadar olumlu sonuçlanmamasına ilişkin riskler mevcut. Mevcut küresel ekonomi, önceki kripto döngülerine göre çok farklı bir durumda. Küresel çapta yaygın bir enflasyon ve yükselen faiz oranları var. Bunlar daha önce olmayan yönler. ABD hisse senetleri ve özellikle Bitcoin’in yakından ilişkili. Vijay Ayyar, şu açıklamayı yapıyor:
Tabii tüm bunlar hala tarihsel benzerliklere dayanıyor. Farklı bir makro ortamdayız. En büyük risk ekonomi ve enflasyon olmaya devam ediyor. Ancak o zaman bile enflasyon zirvesine daha yakınız. Bu da risk varlıklarında dibe yakın olduğumuzu gösteriyor.