Gökhan Karakaş / İSTANBUL – 30 Ağustos 1922’de kazanılan zaferde, Fahrettin Altay komutasındaki 5. Süvari Kolordusu’nun önemli rolü vardır. 6 bin süvarinin (atlı asker) 26 Ağustos sabaha karşı yarma harekatı yaparak Yunan birliklerinin arkasına sızması zaferin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Süvari birliğinin bu kritik görevini ve zaferdeki etkin rolünü hatırlatmak için motosikletli bir grup her yıl ‘Süvarinin İzinde’ etkinlği için Afyon’da buluşuyor. Grubun çağrısıyla Türkiye’nin her bölgesinden motosikletliler bu yıl Afyon’a gelecek. Afyon Valiliği’nin resmi etkinlikleri kapsamında 26 Ağustos Kamp Alanı’nda 3 gece geçirmeyi planlayan 300 motosikletli ‘Süvarinin İzinden’ sürüşünde 5. Süvari Kolordusu’nun geçtiği dağlık araziden demir atlarıyla geçecek.
100. yıla özel etkinlik
Etkinliğe ilişkin Milliyet’e bilgi veren organizasyon lideri Yavuz Kuru, “Ziyaret rotası oluştururken 5. Süvari Kolordu komutanı Fahrettin Altay’ın hatıratlarına ulaştık. Motosiklet sürücüleri araçları için ‘Demir At’ benzetmesi yapar. Zaferde büyük payı olan süvarilerle kurduğumuz bağ ‘Süvari Ruhuyla, Demir Atlarla’ sloğanına dönüştü. 5. Süvari Kolordusu’nun izlerini takip edecegiz. Kocatepe’den başlayarak Tınaztepe ve Çiğiltepe’yi ziyaretin ardından Süvari Kolordusu’nun izinden Ahırdağı’nı geçeceğiz. Yörük mezarı, Çayhisar üzerinden Tokuşlar Köyüne varacağız. 29 Ağustos günü Balmahmut, Anıtkaya, Olucak, Yıldırım Kemal ziyaretleriyle Zafertepe’ye ulaşacağız. Başkomutanlık Meydan Muharebesi sahasında motosiklet süreceğiz ve Dumlupınar Şehitliği’nde turumuzu bitireceğiz” dedi.
Atatürk’ten süvarilere övgü
“Bütün bu muharebat olurken, süvarilerimiz tamamen düşman kıtaatının gerilerinde olmak üzere, hareket ediyordu. Meselâ: Olucak’ta ve Başkilise’de bazen piyade gibi, ateş muharebesi yaptı ve fakat ekseriya kılıcını çekti ve dört nala düşman safları içerisine girdi. Arkadaşlar! Süvarilerimizin burada gösterdiği hamaset tasavvurun fevkindedir ve gayri kabil-i tasvirdir. Henüz muharebeye girmiş taze düşman fırkalarını görür görmez süvarilerimiz tahammül edemiyorlardı, bunları tevkif etmeğe imkân yoktu ve derhal kılıcını çekiyor ve düşmanın içerisine dalıyorlardı ve hakikaten; bu kahramanlık sayesinde garba çekilmek isteyen düşman kıtaatı durmağa ve vaziyet almağa mecbur edildi ve o esnada bir taraftan piyadelerimiz ve topçularımız yetişti ve düşmanı tekrar muharebeye mecbur ettik.” (4 Ekim 1922- TBMM)