Kök hücreyle tedavi konusunda geliştirdiği yenilikçi yöntemleri dünya çapında kullanılan Prof. Dr. Eray Copcu, PRP olarak tanımlanan kandan elde edilen plazma ile tedavi yöntemini zenginleştirerek bir adım öteye taşıdı.
İnsan vücudundaki yağlardan enzim kullanmadan kök hücre elde etmeyi sağlayan MEST adı verilen tedavi yöntemiyle 2019’da patent alan Copcu’nun bu yöntemi ABD, Fransa, Almanya, Avustralya, Japonya başta olmak üzere 20’den fazla ülkedeki estetik uygulamalarında kullanılmaya başlandı.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) belgesi, Avrupa sağlık ve güvenlik işareti CE ile Kore Gıda ve İlaç Dairesi (KFDA) sertifikalarını alan yöntemin ardından araştırmalarına devam eden Copcu, kullanımı çok yaygın olan Platelet rich plasma (PRP) yöntemini ileri taşımak üzere çalışma yaptı.
Kişinin kendi kanından elde edilen plazma ile hücre yenilenmesini hızlandıran PRP yönteminde plazma yoğunluğunu artıran bir yöntem geliştiren Copcu, “Platelet very rich plasma” (PvRP) yani “trombositten çok zengin plazma” adını verdiği buluşu için FDA ve CE belgelerine başvurdu.
Tek bir uygulamada kireçlenme, iyileşmeyen yaralar, saç dökülmesi, kadınlarda ovaryen yetmezlik, erkeklerde disfonksiyon gibi hastalıkların tedavisinde olumlu sonuçlar elde eden Copcu, yağ temelli MEST yöntemi ile kan temelli PvRP yöntemini birleştiren uygulamalar da yaptı.
Kovid-19’un dokulara verdiği hasarın neden olduğu bazı hastalıklarda da bu yöntemin iyileştirici etkisini araştıran Eray Copcu’nun çalışmaları, Paris’te düzenlenen Uluslararası Plastik ve Rejeneratif Cerrahlar Derneği (IMCAS) toplantısında 15 binden fazla bilim insanına tanıtıldı.
İyileştirici hücreleri kullanıyor
Derneğin Türkiye temsilciliğini de yürüten Prof. Dr. Eray Copcu, AA muhabirine, tıpta ilaçla tedaviden hücresel tedavi yöntemine geçişin yaşandığını, yeni dönemde iyileştirici hücre ile vücudun kendini iyileştirme potansiyelinin göz önüne alındığına dikkat çekti.
İyileştirici hücrelerin vücutta tamir edilmesi gereken her alanda başarıyla kullanılabildiğini dile getiren Copcu, şöyle konuştu:
“Elde ettiğimiz hücreleri saç restorasyonundan başlamak üzere tüm estetik uygulamalarında, boyunda ve el rejenerasyonunda kullanıyoruz. Meme konstrüksiyonunda oldukça sık yararlanıyoruz. Kadınlarda ovaryen yetmezlikte, erkeklerde erektil disfonksiyon durumlarında kullanıyoruz. İyileşmeyen yaraların tedavisinde, halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartrit tedavisinde yararlanıyoruz. İlaçla tedavi edilemeyen durumlarda en çok gelecek vaat eden yaklaşım bu. Sonuçta vücut kendini tamir mekanizmasına sahip.”
10 dakikalık işlemle elde ediliyor
Copcu, bu tedavide kullanılan hücrelerin elde edildiği kan temelli uygulama olan PRP tekniğini geliştirme çalışmaları sonucu bir kit ve yöntem tasarladıklarını, PvPR adını verdiği yöntemin Fransa ile ABD’deki bilim dünyasında büyük yankı uyandırdığını kaydetti.
Prof. Copcu, PvPR’nin yönteminin PRP’nin bir adım ilerisi olduğunu dile getirerek, “Paris’teki kongrede literatürde ilk defa tanımlanmış olan ‘trombositten çok zengin plazmayı’ (PvRP) tanıttık. Çok basit bir kit ile normalin 25 katı kadar trombosit elde edebileceğimizi gösterdik.” diye konuştu.
Bu tedavi yöntemini saç restorasyonu, yüz, boyun ve el bölgesi estetik uygulamalarında kullanılabildiğini anlatan Copcu, plazmanın elde edilmesi ve tedavide uygulanmasının toplam yaklaşık yarım saat sürdüğünü aktardı. Tedavide başarı oranının yüzde 95 olarak ölçüldüğünü aktaran Copcu, kimyasal madde kullanmadığı için yan etkiye rastlanmadığını ifade etti.
Akciğer tedavisi için araştırma sürüyor
Tedavinin Kovid-19’a bağlı hastalıkların tedavisinde de kullanıldığını kaydeden Copcu, şöyle konuştu:
“Kovid-19 insanı öldürmese de neredeyse tüm dokularını etkiliyor ve bir yaralanma yapıyor. Bunların düzeltilmesi, rehabilite edilmesi gerekiyor. Örneğin genç erkeklerde yüzde 60’tan fazla saç kaybı oluyor. Sadece bir uygulamayla saçlar yerine getirilebiliyor. Şu an araştırma olarak deneysel devam eden bir yöntem var. Stromal hücreleri buhar haline getirdik, nebülizasyon ile akciğer parankimine girmesini ve tamamen düzeltmesini hedefliyoruz. Bu gerçekten çok büyük bir devrim olacak. Çünkü özellikle akciğerde Kovid-19 nedeniyle problem varsa bunun düzeltilmesi ancak ve ancak böyle bir yöntemle olacak.”