Bakanlığın “şeker” sırrı… 24 yıl sonra ilk

Türkiye, 24 yıl sonra ilk kez şekeri de ithal etme kararı alırken, 400 bin ton şeker ithalatına yönelik yaşanan belirsizlikler kafaları karıştırıyor. Sözde artan şeker fiyatlarının önüne geçmek için ithalat kararı alınmasına rağmen, şeker fiyatlarının bırakın düşmesini, daha da yükselmesi, yapılan ithalatın da sorgulanmasına neden oldu. Pancar ülkesi olan Türkiye, 24 yıl aradan sonra A kapsamındaki şekeri de ithal etmeye başladı. Alınan ithalat kararı, tarım politikasındaki çarpıklığı gözler önüne sererken, 400 bin ton şeker ithalatına yönelik gizemlilik ise soru işaretlerine neden oldu. Şeker fiyatlarının 6-8 ay gibi kısa bir sürede 4 ila 5 liradan 20 liraya çıkması, Türkiye’yi bir anda şeker krizi ile karşı karşıya bırakırken, hükümetin çözüm olarak hemen ithalat kararına sarılması dikkat çekmişti. Çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile gümrüksüz 400 bin ton şeker ithalatına izin verilmişti. Şeker ithalatı kararı, Türkiye’nin tarımsal üretimde elinin en güçlü olduğu pancar üretiminde bile artık sıkıntı yaşanmaya başlandığını gözler önüne sermişti.

400 BİN TON ŞEKER İTHALAT YETKİSİ KİMLERE VERİLDİ?

Milli Gazete’den Saadettin İnan’ın haberine göre, şeker ithalatına yönelik süreç Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülürken, 400 bin ton şeker ithalat yetkisinin hangi firmalara verildiği ise kamuoyuna açıklanmıyor. İthal edilecek şekeri sadece şekerli mamul sanayicisi, üretim kapasitesine göre kullanabilecek. Ancak her bir şekerli mamul sanayicisinin ayrı ayrı ithalat yapması mümkün görünmezken, ithalat yetkisi şekerli mamul sanayicileri adına toplu halde belli firmalara verildiği kaydediliyor. Şeker ithalatında toplu yetki verilen firmaların ise sektörde tam olarak bilinmemesi dikkat çekiyor.

ŞEKER FİYATLARI 20 LİRADAN 15 LİRAYA DÜŞECEKTİ!

Tarım ve Orman Bakanlığı, 400 bin ton şeker ithalatının ana gerekçesi olarak stokçuluk ve aşırı fiyat artışlarını gösterirken, yapılacak ithalatla birlikte şeker fiyatlarının 20 liradan 15-17 lira bandına düşeceği taahhüt edilmişti. Ancak gelinen noktada Türkiye’nin ne kadar şeker ithal ettiği bilinmezken, şeker fiyatları düşmediği gibi daha da yükseldi. Türkiye’nin önde gelen zincir marketlerde bile 1 kg toz şeker 25 ile 30 lira fiyat aralığında satılırken, bu fiyat mahalle bakkallarında 35 liraya kadar çıkıyor.

İTHALATTAN KİMLERİN NE MENFAAT SAĞLADIĞI BİLİNMİYOR

400 ton şeker ithalat kararının şeker fiyatlarına bir çözüm olmadığını ortaya koyarken, yapılan ithalattan ise kimlerin nasıl bir menfaat sağladıkları bilinmiyor. İthalat kararı öncesi şeker fiyatları sürekli gündeme getirilirken, ithalat kararından sonra şeker fiyatları artmaya devam etmesine rağmen şeker fiyatlarının bir anda gündemden düşmesi anlamlı bulunuyor.

TÜRKİYE, GÖZ GÖRE GÖRE ŞEKER KRİZİNİN İÇİNE SÜRÜKLENDİ!

Türkiye’nin yeterli şekeri bulunmasına rağmen TÜRKŞEKER’in görevden alınan bir önceki genel müdür döneminde bilinçli olarak şeker fiyatlarının düşük tutulması ve şeker fiyatlarının düşük tutulduğu dönemde kontrolsüz bir şekilde yapılan toptan şeker satışları belirli sermaye gruplarına büyük bir rant sağlarken, Türkiye’yi de büyük bir şeker krizinin içine sürüklemişti.

TOPTAN ŞEKER SATIŞLARI KAMUOYUNDAN SAKLANIYOR!

TÜRKŞEKER’in artan maliyetlere rağmen şeker fiyatlarını düşük tuttuğu dönemde TÜRKŞEKER ve TÜRKŞEKER TARIM üzerinden yapılan toptan şeker satışlarının ise kamuoyundan saklanması, toptan şeker satışlarının sorgulanmasına neden oluyor.

TARIM BAKANLIĞI, TOPTAN ŞEKER SATIŞLARI İLE İLGİLİ BİLGİYİ CİMER’E BİLE VERMEDİ!

Şeker fiyatları düşükken TÜRKŞEKER ve TÜRKŞEKER TARIM üzerinden yapılan toptan şeker satışlarındaki gizemlilik öyle bir hal aldı ki, Tarım ve Orman Bakanlığı konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan bilgi talebine bile cevap vermedi. CİMER’e 26 Haziran’da yaptığımız başvuruda, “01.01.2022 ile 31.05.2022 tarihleri arasında TÜRKŞEKER ve iştiraki olan TÜRKŞEKER TARIM AŞ’den herhangi bir gruba, şirkete, şahsa toptan şeker satışı yapılmış mıdır? Yapılmışsa kaç liradan verilmiştir?” şeklinde bilgi talebinde bulunmamıza rağmen, aradan 36 gün geçmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu bilgi talebine hiçbir şekilde cevap vermemesi anlamlı bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir