Prof. Dr. İftihar Köksal: “Eğer Aşı Yapıldıktan Sonra Üzerinden 6 Ay Geçtiyse ve Hatırlatma Dozu Yapılmadıysa Daha Öncesinde Kaç Aşı Yapılırsa…

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, Covid vakalarında beklenenin üstünde bir artış olduğunu belirterek, “Eğer aşı yapıldıktan sonra üzerinden 6 ay geçtiyse ve hatırlatma dozu yapılmadıysa daha öncesinde kaç aşı yapılırsa yapılsın yeniden enfekte olmak mümkün. Bu pandeminin yeni dalgasının yaşanmasının sebebi, maskeleri terk etmek ve sosyal mesafeye dikkat etmemek” dedi.

4 Temmuz ile 10 Temmuz arasındaki dönemde haftalık Covid-19 vaka sayısı 117 bin 95’di. Sağlık Bakanlığı’nın 11-17 Temmuz 2022 tarihlerine ilişkin Covid-19 verilerine göre; yedi gün içerisinde 226 bin 532 kişi pozitif çıktı. Vaka sayılarındaki bu artışları hakkında ANKA Haber Ajansı’na konuşan Prof. Dr. İftihar Köksal, şunları söyledi:

“VAKALAR GENELLİKLE HAFİF SEYİRLİ, YOĞUN BAKIM İHTİYACI OLAN HASTA SAYISI İSE OLDUKÇA DÜŞÜK.”

“Hastanelerde büyük bir Covid-19 yoğunluğu var. Hem acil servislerde hem polikliniklerde vaka sayıları oldukça yüksek. Vakalar genellikle hafif seyirli, polikliniklere ve acil servislere ayaktan başvuruların hemen orada ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler için tedavi alan hasta sayısı oldukça yüksek. Yatan ve yatırılan hasta sayısı oldukça az. Yoğun bakım ihtiyacı olan hasta sayısı ise oldukça düşük.”

SON YAPILAN AŞI ÜZERİNDEN 6 AY GEÇTİYSE ÖNCEKİ AŞILARIN BİR ÖNEMİ YOK

Hatırlatma dozlarının önemini vurgulayan Köksal şöyle devam etti:

“Hastanelere başvuran hastaların zaten çok büyük bir kısmı daha önce aşılanmış fakat hatırlatma dozlarını yaptırmamış olanlar. Şunu net olarak söyleyebilirim, eğer aşı yapıldıktan sonra üzerinden 6 ay geçtiyse ve hatırlatma dozu yapılmadıysa daha öncesinde kaç aşı yapılırsa yapılsın yeniden enfekte olmak mümkün. Aşıların sağlamış olduğu çok güzel bir hadise var o da aşılar sayesinde hastalık bu kadar hafif geçiriliyor. En önemli koruyucu faktör aşılanma. Daha önce hastalığı geçirmiş olanlar da yeniden enfekte olarak gelebilmekteler.

COVİD 19 BİZİ TERK ETMEYECEK HEP ARAMIZDA KALACAK”

Şimdi vakalar olağanüstü bir artış gösterdi. Açıkçası biz bu artışı sonbaharda bekliyorduk. Virüs aramızda dolaştıkça yeni mutasyonlar meydana gelerek yeni varyantlar ortaya çıkarmakta. Dolayısıyla virüsün nasıl geçeceğini henüz öngöremiyoruz. Sonbaharda yapılması planlanan aşılar yeni varyantları da içerecek şekilde hazırlanacak. Bu aşıların şimdiki aşılardan daha koruyucu olması mümkün ama yeni varyantlar meydana geldiğinde bu aşılarda etkisiz olacak. Covid-19 bu özelliğiyle adeta influenzayı yani grip hastalığını çağrıştırıyor. Her sene grip aşısı oluyoruz. Bu aşılar yeni grip aşısı diye takdim edilir. Bir önceki sene en fazla hangi varyantlar grip hastalığı yaptıysa yeni aşı ona göre hazırlanır. Muhtemelen Covid-19 bizi terk etmeyecek, hep aramızda kalacak. Ama aşılar da yeni varyantları içerecek şekilde güncelleneceği için bundan sonra Covid-19’un çok büyük bir mutasyon olmadıktan sonra bu şekilde hafif vakalar halinde devam edeceğini ön görebiliyorum.”

“MASKE VE MESAFE HASTALIKTAN KORUR BUNLARA DİKKAT EDİLSEYDİ BU KADAR VAKA ARTIŞI GÖRÜLMEZDİ”

Köksal, vaka artışının maske ve mesafe kurallarına dikkat edilmemesinden kaynaklı olduğunu belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Bu pandeminin yeni dalgasının yaşanmasının sebebi maskeleri terk etmek ve sosyal mesafeye artık dikkat etmemek. Biz baştan beri şunu söylüyoruz, ‘aşılar sizin hasta olmanızı engellemez ama hastalığı ağır geçirmenizi engeller.’ Maske ve mesafe sizin hasta olmanızı engeller. Bunun en güzel örneği de maskeleri terk ettikten sonra bu kadar fazla vaka artışının olması. Eğer özellikle kapalı ortamlarda maske terk edilmemiş olsaydı ve sosyal mesafeye dikkat edilseydi bu kadar iç içe ve samimi olmasaydık bugün bu kadar fazla vaka artışı görmezdik.

“KALABALIK VE KAPALI ORTAMLARDA ÖZELLİKLE TOPLU TAŞIM ARAÇLARINDA MASKE TERK EDİLMEMELİYDİ”

Ben maskeyi baştan beri çok önemsiyorum, yaz mevsimidir evet dış ortamda kalabalık değilse takılmayabilir ancak kalabalık ve kapalı ortamlarda ve toplu taşım araçlarında maske terk edilmemeliydi. Bundan sonra da terk edilmemeli elimizde çok güzel örnekler var. Hasta tatile gidiyor ve toplu taşım araçlarından birini tercih ediyor. Uçakta trende veya otobüste maske kullanmadan yolculuk yapıyor tatil yapacağı şehre vardığında birkaç gün sonra kırgınlık halsizlik hafif bir ateş boğazda yanma gibi bir hasta olma hali hissediyor test yaptırıyor, Covid pozitif. Hastalığın bulaşması semptomlardan bir iki gün önce başlar, semptomlardan bir iki gün sonra azalır. Yani hasta bulaştırıcılığının en yüksek olduğu dönemde bir toplu taşım aracında seyahat etti. Öksürdü, nefes aldı verdi bu süre içinde birçok insana virüs bulaştırdı. Eğer bu toplu taşım araçlarında maske terk edilmemiş olsaydı bu bulaşlar olmayacaktı.

“MASKE TAKMAK HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR”

En masum gruplar ileri yaşlardakiler ve kronik hastalığı olanlar bu insanlar çok güzel korunuyorlar ancak bu insanların birlikte yaşadıkları bireyler aynı oranda dikkat etmedikleri için maalesef bu büyüklerine ve kronik hastalarına bulaştırdılar. Bu bulaşlardan çok endişe ediyoruz çünkü hastalığı en ağır geçiren grup yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar baktığımız zaman bizim hastaneye yatırdığımız hastaların da yüzde 90’ını bu kişiler oluşturmakta. O zaman hem kendi hem de toplum sağlığı açısından hem de virüsün aramızdaki dolaşım hızını azaltma açısından maske takmak hayati öneme sahiptir “

ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir