Trakya’da yaz aylarıyla birlikte insan kaynaklı ve artan hava sıcaklığı nedeniyle çok sayıda yangın çıkıyor, Bu yangınlarda ekili ve anızlı tarım arazileri zarar görüyor. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi verilerine göre kentte 1 ayda toplam 31 yangın çıktı. Buğday, arpa gibi ürünlerin ekili olduğu tarlalarda yayılan yangınlarda 55 bin metrekare ekili alan zarar gördü. Tekirdağ’daki tarım alanlarında çıkan yangınların 15’inin sigara, kibrit ve benzeri yakıcı maddeler nedeniyle, 9’unun biçme sırasında balya ve biçerdöver makineleri kaynaklı, 4’ünün elektrik tellerinin kıvılcım atması, 1’inin atıl haldeki çöplerin yakılması, 1’inin kimliği belirsiz kişilerce kabloların yakılması ve 1’inin de inşaatta yapılan kaynaktan çıktığı belirtildi.
Edirne’de ise son bir ayda ekili alanlarda ve anız bulunan arazilerde çıkan yangınlarda, toplam 16 bin metrekare alanın zarar gördüğü belirtildi. Yangınların anız yakma kaynaklı olduğu ifade edildi. Kırklareli Belediyesi İtfaiye ekipleri ise kentte son 1 ayda 8 bin metrekare anız, 30 bin 900 metrekare ekili alan olmak üzere toplam 31 bin 700 metrekare arazi zarar gördü.
Bu verilere göre 3 ili kapsayan Trakya’da toplam 102 bin 700 metrekare tarım alanı zarar gördü.
‘ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK DERTLERİNDEN’
Trakya Üniversitesi Bitki Islah Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, son aylarda bölgedeki yangınlara karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekti. Prof. Dr. Kaya, sigara izmariti, kibrit ve benzeri yanıcı madde ile temizlik amaçlı anız yakma gibi insan kaynaklı yangınlarla ilgili uyarıda bulunarak, “Trakya bölgesinde en çok ekilen ürün buğday, arkasından da arpa geliyor. Bunlar doğal olarak haziran sonu, temmuz başı civarında biçime hazır oluyor. Özellikle çevre yollarının, ormanların kenarlarında, insanın daha çok geçtiği yerler de doğal olarak yangına müsait oluyor. Gerek araçtan gerekse sigara izmariti ve benzeri şeylerden kaynaklanan yangınlar ülkemizin en büyük dertlerinden bir tanesi” dedi.
Trakya’da yangınların çeşitli alanlarda görüldüğünü belirten Kaya, “Sabotaj söylentileri de oldu. Bunlar son derece önemli. Çünkü özellikle son savaş da gösterdi ki dünyanın 3’te 1’i Ukrayna ve Rusya’da. Fiyatlarımız oldukça arttı. Buğdaya, ekmeğe, gıdaya ihtiyacımız son derece arttı. Bu bizim çiftçinin 1 yıllık emeği. Ülkemizin en önemli değerlerinden bir tanesi. Bunlar yandığı zaman gerek gıda, gerek döviz kaybımız, gerekse insanların emek kaybı son derece önemli” ifadelerini kullandı.
‘YOL KENARINDAKİ TARLALAR 3-4 METRE SÜRÜLEBİLİR’
Prof. Dr. Kaya, özellikle tarım alanı bölgelerindeki yangın ihtimaline karşı dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “İnsanlar çevreye dikkat etmeli. Yurt dışında birçok yere gittim. Özellikle yol kenarında olanlar, 2- 3 metre, hatta 4-5 metre sürekli sürüyor. Erken hasat edip buraları sürüyor. Yol kenarlarını 3-4 metre sürerek önlemleri alıyorlar. Egzozdan çıkan yangınlar da söz konusu. Yol kenarlarında bu tür önlemler alınabilir. Valilikçe veya bakanlıkça piknik veya benzeri şeylerde ormana girişler yasaklandı. Bu tür yerlerde, bu dönemde gerekirse televizyon veya eğitim programlarıyla sürekli hatırlatılarak özellikle insan kaynaklı yangınların önüne geçilmesi gerekir” dedi.
‘İZMARİTLER SÖNMÜYOR’
Piknik ve benzeri unsurların, insan kaynaklı yangınların önemli nedenlerinden olduğuna değinen Kaya, “İkincisi sigara. Bugün sokağa da en çok atılan izmaritler. İzmaritler sönmüyor. Kişiler söndüğünün farkında değil. Bu orman yangınlarına da sebep oluyor. Saman çok kolay tutuşabilen, özellikle kurak havalarda hatta bazen tarlanın içine attığımız şişeler mercek etkisi yapıyor. Bu atılan şişeler sayesinde de yangınlar çıkabiliyor ama insan kaynaklı yangınlarda önemli olan, sigara ve piknik benzeridir” diye konuştu.
‘ANIZ YANGINLARI TOPRAĞIN KAYMAĞINI YAKIYOR’
Kaya, çiftçileri anız yangınları konusunda uyararak; “Bu yıl da gösterdi, saman da çok değerli. Yem kaynağı olarak önemli. Bir diğer önemli nokta da anız, temizlik amaçlı çiftçi veya üretici tarafından çıkarılan yangınları da kesinlikle yapmamamız gerekir. Çünkü bölgemizin organik maddesi oldukça düşük. Bu yangınlar sadece üzerindeki anızı yakmıyor, toprağın 3-4 santim kısmını da yakıyor. 3-4 santimlik kısmı, toprağın kaymak tabakası demek. Yani en verimli yeri demek. Anız yakarak aslında üreticilerimiz, kendinden kaynaklanmasa da insan kaynaklı da olsa aslında geleceğimizi yakıyor. Toprağın en kıymetli kısmı, burada oluşan organik maddesi veya biyolojik bazı böcekler de önemli. Anız yakarak aslında geleceğimizi karartıyoruz. Bu toprakların oluşması çok uzun yıllar alıyor. Bu nedenle gerek üreticilerimiz gerekse tesadüfen çıkan anız yangınlarını asla yapmamamız gerekir. Tüm üreticilere, bölgemizde yaşayan tüm kişilere söyleyelim, anız yakmayın, geleceğimizi karartmayın” ifadelerini kullandı.