Olay, Lüleburgaz’daki özel bir hastanede 30 Mayıs 2020 tarihinde meydana geldi. Hastanede misyon yapan yabancı asıllı bayan doktor E.V., iddiaya göre, başhekim Abdullah Çiftçi’nin cinsel saldırısına uğradı. Olayın akabinde ailesinin yaşadığı Edirne’ye giden E.V., ruhsal takviye alıp polis merkezine gitti. Çiftçi’nin kendisine cinsel atakta bulunduğunu öne süren E.V., şikayetçi oldu. E.V. sözünde, sevgilisinden ayrıldıktan sonra başhekimin kendisine rahatlaması için bir ilaç verdiğini ve tıpkı gün acil serviste çalıştığı sırada yanına gelerek, tıpkı ilaçtan ikinci defa verdiğini söyledi. Başhekim Abdullah Çiftçi’nin kendisini akşam içki içmek için odasına davet ettiğini anlatan E.V., ısrarları üzerine bir bardak şarap içtiğini, daha sonra da devam ettiğini belirtti. Kendisini berbat hissettiğini anlatan E.V.., başhekimin odanın kapısını ve ışıklarını kapatıp, kendisine sedye üzerinde cinsel hücumda bulunduğunu tez etti.
E.V., halsiz olduğu için direnemediğini ve bu yüzden yardım istemek için çığlık atamadığını söyledi. Şikayet üzerine gözaltına alınan Çiftçi, emniyetteki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede 19 Haziran 2020’de tutuklandı.
CEZADA İNDİRİM YAPILDI
Başhekim Abdullah Çiftçi, ‘Nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla yargılandığı Kırklareli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Çiftçi, “Rızası dışında bir şey yapmadım” dedi ve tahliyesini talep etti. Doktor E.V.’nin avukatı da sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme, Başhekim Abdullah Çiftçi’yi, hareketi, kendisini vücut yahut ruh bakımından savunamayacak bayana karşı gerçekleştirmesi kanaatiyle 18 yıl mahpus cezasına çarptırdı. Mahkeme daha sonra sanık Çiftçi’nin geçmişi, verilen cezanın geleceği üzerindeki mümkün tesirini göz önüne alarak cezayı 15 yıla indirdi.
Abdullah Çiftçi’nin avukatlarının itirazı üzerine evrak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25’inci Ceza Dairesi’ne gitti. Ceza Dairesi, Kırklareli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını bozup, Çiftçi için beraat ve tahliye kararı verdi. Kararı, E.V.’nin avukatı Bedia Memnun Mirzabey, Yargıtay’a taşıdı.
Yargıtay 9’uncu Dairesi, istinaf mahkemesinin kararını bozdu. Bozma kararında, “Özetle eksik inceleme ve kıymetlendirme ile karar verildiğine, tüm evrak kapsamı gözetilmeksizin karar verildiğine, mağdurenin dengeli ve istikrarlı beyanlarının yok sayılarak karar kurulduğuna, kararın bozulması talebine ve dilekçesinde belirttiği öteki konulara ilişkindir. Kararın yordam ve temel açısından kusurlu olduğuna, eksik incelemeyle karar kurulduğuna, münasebetin yanılgılı olduğuna, şahit Rıdvan’ın beyanlarının değerlendirilmediğine, sanığın üzerine atılı hatası işlediğinin sabit olduğuna, kararın sanık aleyhine bozulması talebine ve dilekçesinde belirttiği başka konulara ilişkindir. Olayın mağdure tarafından isimli mercilere çabucak bildirilip intikal ettiğine, sanığın mağdureye direncini kıracak mahiyette ilaç ve alkol vererek üzerine atılı kabahati işlediğine, olay sonrası mağdureyi gören şahitlerin da mağdurenin bitkin bir halde olduğunu söylediklerine, sanığın cinsel akın hareketinin istek ile gerçekleştiğini delillendirmek için hastanede çalışan bir görevliye mağdurenin kendisine karşı oral seks yaptığını gördüğünü söylemesi formunda telkinde bulunduğunun da sabit olduğunun anlaşıldığına, sanık hakkında verilen Birinci Derece Mahkemesi’nin mahkumiyete yönelik kararına karşı yapılan istinaf müracaatının asıldan reddine karar verilmesi gerekirken aksi kanaatle beraat kararı verilmesinin yordam ve kanuna muhalif olduğuna, kararın sanık aleyhine bozulması talebine ilişkindir” denildi.
Yargıtay’ın bozma kararının akabinde belge İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne geldi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25’inci Ceza Dairesi, Yargıtay’ın bozma kararına uydu. Dün yapılan duruşmaya Yalova’dan SEGBİS ile katılan Başhekim Abdullah Çiftçi, duruşmanın akabinde polis tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak, cezaevine gönderildi.